30 Temmuz 2009 Perşembe

Herhangi Bir Üniversiteye Kapağı Atmak Adına Para Kazanmanızı yada İş Bulmanızı Sağlamayacak Bir Bölüm ve Üniversite Tercih Edenler: Dikkat Edin !


Arkadaşlar tercihlerin bitmesine birkaç gün kaldı. Eğer seçtiğiniz bölüm ve üniversite sizin iş bulma şansı tanımayan bir tercihse , mezuniyetten sonraki 5 yıllık çabalarınızdan sonra devlet kapısını deneyecek ve aşağıdaki insanların yaşadıklarına benzer şeyler yaşayacaksınız. Bu nedenle gelin kendinize bir şans verin , tercihlerinizi doğru yapmak için bu işi iyi bilen insanlara danışın ,onların bilgisinden istifade edin.19 yaşındaki bir gencin hata yapma olasılığı vardır. Aileniz ise kendi dönemlerinini popüler ve önemli mesleklerini size yazdırma eğilimine girebilirler. (Bugün en çok seçilen bölümlerin Hukuk,İktisat,İşletme,Bilgisayar ve Endüstri Mühendisliği gibi zamanın gözde meslekleri olması ve bugünde velilerin baskısı ile aynı mesleklerin seçilmesinde velilerin ciddi bir etkisi vadır)Unutmayın gelecek 10 yıl içinde ekonomideki gelişmeleri hesap ederek bölüm seçeceksiniz, kendi üniversiteye girişi dönem olan 20 yıl öncesindeki bilgisi ile size yardımcı olan aileniz sizi belki de hiç istemeden , yanlış mesleklere yöneltebilir . Dershanelerde ise önce sizin kazanabileceğiniz bölümlerin hangileri olduğu size söylenir bu bölümlerden seçim yapabilceğiniz belirtilir. Sizin üniversite sonrası amaçlarınız, ailenizin çevresi , kendi işinizi kurma amaçlarınız vs gibi detaylı sorgulamalar için yeteri kadar vakitleri olmayabilir. yada ekonomiyi ,gelecekteki iş yaşamını , gelişen iş alanlarını , hangi şirkete hangi bölüm ve üniversiteden gidilebildiği gibi detaylara hakim olmayabilir. Ayrıca ölü tercih korkusu ile öğrencinin bir tercih listesi yapmak yerine bir puan listesi yapması istenir . Bunun sonucunda aday , puanı yüksek olan ancak çok istemdiği bir tercihine yerleşmesine rağmen ,daha çok istediği ancak puanı düşük olan bir tercihi sadece puanı daha düşük olduğu için bunu bir alt sırada yazar ve buraya giremez ve üzüntüden ve pişmanlıktan kendi kendini yer durur.
Yapacağnız her türlü yanlış tercihin faturası önce size çıkacak ,
2008/4 KPSS Atamaları Sonrasında Adayların Yorumları Kaynak .Memurlar.net

1. herşeye ama herşeye nalet olsun hergün yeni bi üniversite açacağına insanlara yeni iş olanakları sağlayın o kadar emek boşuna gitti diğer dünyada hakkımı size helal etmiyorum.19 Ocak 2009 neandertal_75
2. benim tercih ettiğim kadrolara kaç puanla atanıldığını bilmek istiyorum..ancak o zaman inanacağım atanamadığımı..bu çok basit bir sistem,bunu da açıklasınlar ve biz de öğrenelim.yeter artık iyice insanların umutlarıyla oynayıp psikolojisini bozar oldular..2004 yılından beri tercih yapıyorum 85 puanla bir yere atanamıyorum,yeter artık lanet olsun bu hükümete.listeleri tekrar açıklayıp yanlarına kaç puanla atanıldığını yazsınlar 19 Ocak 2009 17:57miss54
3. valla arkadaşlar kafayı yemek üzereyim. ben hayatım boyunca okulunu tembel olarak geçmiş birisiyim. hiç bidersten doğru düzgün anlamazdım. geçen sene öyle bir ders çalıştımki bi allah bide ben bilirim. ve hayatımda aldığım enyüksek notu kpss den aldım. 87,081 aldım. ve şimdi açıktayım. yerleşemedim. ben bu düzenin için ... kim etsin.
4. hayeller olmasaydı ınsan lar nasıl yasardı valla bu devirde memur olmakta hayal oldu sanırsam 85.956 almısım yıne atanamamısım artık hayellerımızde bos ne yapacagız her sey sısıtemın azızlıgı uzerıne yoluna devam edıyo bugun olmus kpss sınavına gıren 1 milyon 700 bın ne yapalım herkes saksın ne olacak bu yıgılmanın sonu
5. bu ne adaletsizlik hani devlet kimseyi zor durumda bırakmıyordu tek ümidim işe girmekti ama hayallerim bugün yıkıldı ben şimdi ne yapacağım çocuğumun karnını nasıl doyuracağım
6. hayatımın hatasını yaptım çankaya belediyesi hizmetli tercihinide yazacaktım son anda vazgeçtim şimdi 84,735 puanla yapmıştım tercihleri daha önce tercihle yerleşn birinin aklına uyup ıgdr geçlik spor yazdım şimdi boştayım hergün yastayım uykum gelmiyo ya tercihler aklıma gelince dün sabaha karşı 6 da yattım düşüne düşüne kafayı yicem nerdeyse
7. Türkiye'de bir yere yerleşmeden delirmek istemiyorum. hayatımı kariyerime odakladım hep başardım. bir tek kpss'yi başaramadım diye bu halde olmak ne kadar kötü üstelik 49 alanlardan daha yüksek bir puan almama rağmen yerleşemedik bunu hesabını kime sormnalıyım
8. arkadaşlar 87 ile atanamadım. bidaha ki alımlara dedim ve ona umut bağladım ama onun da ne zaman olacağı belli değil. inşallah o zamana kadar sağlığımdan olmam hayırlısı artık
9. ya arkadaşlar siz nediyorsunuz ben 89 puanla yerleşmedim kafayı yiyeceğim ikinci atamalar nezaman olur onuda bilmiyoruz eeeee gelde kafayı yeme ne sağlık kaldı ne dost kaldı ne akraba kaldı delireceğim
10. ben 90.327 puan aldım yerleşemedim.bakalım 2. atamalar ne zaman yapılacak... ilaç gibi ihtiyacım var :D
11. Arkadaşlar devlet memurluğunu boş verin.ben şu ana kadar bekleseydim yanmıştım.zamanınız geçiyor.hiç olmazsa bir işin uçundan tutun.ileride yaşlılık var.ömür bir gün misali bitiyor.eger dev.memurluğu bekleseydim şimdiye emekliliğime az kalmıştı.
12. arkadaşlar boş yere 2. atamaları beklemeyin bundanda birşey çıkacağını sanmıyorum ben resmen oyun oynuyorlar insanlarla bu nasıl adalet anlayamadım ben ben vazgeçtim artık bu devletten birşey beklemeye... allah herkese sabırlar versin.
13. bende kpss mağduru olarak yazıyorum. boş kalan kadrolara atama yapılacakmıymıs arastıran yada bılen arkadaslar yardımcı olursanız sevınırım. 23 yasındayım korkuyorum 30 a kadar bekletıpte sonrada aaaa yasınız dolmus memur olamazsınız dıyecekler dıye:))
14. adaletin bu mu 'adalet bakanlığı' 5091 sosyolog atama beklerken , ceza ve tavkif evlerinde boş sosyolog kadrosu dururken açılmıyor ,açılan psikoloji ve sosyal çalışmacı kadroları boş kalıyor. aynı durum shçekler içinde geçerli.
15. Öncelikle benim gibi kazanamayanlara geçmiş olsun..bende 91.697 puanla açıkta kaldım ve 2 adet şoför tercihim vardı memurluktan farklı olarak,yazdıklarım 92+ puanla almış yazmadığım ne kadar şoförlük varsa 82-90 arası almış
16. slm lar bu nasıl adalet nasıl atama kimi 29 la yerleşiyo kimi 84 le boş ta kalıyo yıllarca bekleyen arkadaşlar allah hepinizin yardımcısı olsun birde bu boş kadrolara ne zaman atama yapılacak

İşsiz Kalacak İşletmeci,İktisatçı,Mühendis,Fen Edebiyat ve eğitim Fakültesi Mezunlarını Yetiştirmeye Son Hız Devam Edelim


DEVLET PSİKOLOG VE SOSYAL ÇALIŞMACI BULAMADI

Psikoloji, Sosyal çalışmacı kadroları önemli miktarda kadro boş kalmıştır. Bunun en büyük nedeni; Sosyal Hizmet ve Sosyal Hizmetler lisans programları ile Psikoloji lisans programından yeterli miktarda aday mezun olmamasıdır. Bu sonuç 2006 yılında da bu şekildeydi. Yani Devlet 2006 yılından bu yana psikolog, sosyal çalışmacı ve fizyoterapist bulmakta zorlanmaktadır. Sonuçlar nedeniyle;
- Adalet Bakanlığı, SHÇEK ve Emniyet psikolog,
- Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü Sosyal Çalışmacı,
- Cumhuriyet, Gaziosmanpaşa, İnönü Üniversiteleri ile SHÇEK Fizyoterapist,
- SHÇEK, "Eğitimde Psikolojik Hizmetler", "Psikolojik Danışma ve Rehberlik" veya "Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık" lisans mezunu öğretmen,
bulamamıştır.

Fizyoterapist ilanına çıkan 8 ilden sadece Malatya'daki İnönü Üniversitesi ilana çıktığı beş kadronun 2'sini doldurabilmiştir. Sivas, Tokat, Ağrı, Van gibi illerdeki kadrolar boş kalmıştır.
Psigolog ilanına çıkılan illerden ise Erzurum, Giresun, Kahramanmaraş, Samsun ve Uşak'taki kadrolar doldurulabildi. Kırıklareli'den Van'a 30'u aşkın ildeki tüm kadrolar boş kaldı.

- SHÇEK ÖĞRETMEN BULAMADI

2008/4 KPSs tercih kılavuzunda, SHÇEK'in öğretmen kadroları yer almaktaydı. Bu kadrolar boş kalmıştır. Zira öğretmen kadroları için "Eğitimde Psikolojik Hizmetler", "Psikolojik Danışma ve Rehberlik" veya "Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık" lisans mezunu olma şartı getirilmiştir. Bu sonuç 2008/2 öğretmen atamaları sonrasında boş kalan rehber öğretmen atamalarıyla da uyumludur.

Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği lisans programından mezun "Bilgisayar İşletmeni" aranan bu kadro boş kalmıştır. Bu bölüm mezunu adaylar Bilgisayar İşletmeni olmak istememiştir.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Veli Tercih Sürecinde Öğrenciye Destek Olmalı , Uzak Kalmamalı




Ailelerin en büyük istekleri, ileride gurur duyacakları bir evlada sahip olmaktır. Aileler tabii ki evlatlarının mutlu , huzurlu , sağlıklı ve emniyette olmalarını da dilerler . Bir ailenin dünyaya getirdiği erkek çocuğa karşı bazı sorumlulukları vardır
Bunlar kısaca
1.Evladını sağlıklı şekilde büyütmek ve iyi bir insan olarak yetiştirmek
2.İyi bir eğitim almasını sağlamak bunun için gerekiyorsa dershanelere göndermek gideceği okulu seçmesine yardım etmek , maddi imkanları ölçüsünde yüksek tahsil yapmasını sağlamak
3.Askere Göndermek
4.Sürekli bir gelir elde edebileceği bir işe yerleştirmek yada kendisi için imkanlar ölçüsünde bir iş kurmak
5.Evlendirmek ve Evini kurmasına yardım etmek
6.Evini geçindirip geçindirmediğini ara ara kontrol etmek , maddi manevi bir desteğe ihtiyacı varsa yardım etmek

4. madde şu an yapacağınız tercihle doğrudan ilgili . Bu nedenle bu sürece uzaktan bakmak ve seçimi oğlunuza bırakmak yerine onun doğru karar verebilmesi için gereken bilgilere ulaşmasını yardım etmeniz daha uygun olur. Çünkü bu seçim onun geşeceğini ve mutluluğu , bu da doğrudan sizin mutluluğunuzu etkileyecek .
Size onun seçimlerine müdahele edin , psikolojik baskı yapın , belli meslekleri ona dayatın demiyorum ,sadece seçtiği bölüm sonunda ne yapabileceğiniz konusunda sohbet etmeye , bu seçimin bir sonraki adımında ne yapabileceğinizi ailece düşünmeniz en büyük fayda olacak , 5 yıl sonra oğlunuza uygun bir iş bulma ve onu evlendirme sürecinde zorluk çekmek istmiyorsanız tabii.

Oğlunuzun evi ne kadarlık bir para ile geçindireceği ve ailesini nerede oturtacağı soruları sizi de ilgilendirecek. Bir üniversiteye yerleşmesinin , karşılaşacağınız niyahi sorulara verilecek cevapları hazırlamak için 5 yıllık bir süre kazandırması dışında bir faydası olmayacak .

Boğaziçi Üniversitesi Kontenjanı Artan 10 Bölüm



bildiğiniz gibi kontenjanı artan bölümlerin taban puanları düşebilir ve şu an hayal görünen bu bölümleri tercih etmediğiniz için kazanabilceğiniz halde listenize almadığınız için pişman olabilirsiniz. Bu nedenle sıralamanızın üzerinde olan ve kontenjanı artmış üniversiteleri belirleyip listenize alın .

Sayısal

1.Bilgisayar Mühendisliği : Sıralama 1000 ; 2008 kontenjan 55+2 ; 2009 kontenjan 70+2

2.Elektrik Elektronik Müh.: Sıralama 525 ; 2008 kontenjan 55+2 ; 2009 kontenjan 70+2

3.İlköğretim Matematik Öğr.:Sıralama 1872 ; 2008 kontenjan 35+1 ; 2009 kontenjan 45+2

4.Fen Bilgisi öğr.: Sıralama 19556 ; 2008 kontenjan 35+1 ; 2009 kontenjan 45+2

5.Bilgisayar Öğr.Tekn.Öğr.:Sıralama 1310 ; 2008 kontenjan 35+1 ; 2009 kontenjan 45+2

Eşit AĞırlık
6.Rehberlik ve Psi.Danış.: Sıralama 2455 ; 2008 kontenjan 45+2 ; 2009 kontenjan 55+2

7.Siyaset Bil. Ulus İliş.:Sıralama 759 ; 2008 kontenjan 85+3;2009 kontenjan 90+3

8.Okul Öncesi Öğr.:Sıralama 4852 ; 2008 kontenjan 35+1; 2009 kontenjan 45+2

Yabancı Dil
9.İngilizce Öğr.:Sıralama 118 ; 2008 kontenjan 65+2;2009 kontenjan 75+2

10.Batı Dilleri:Sıralama 221 ; 2008 kontenjan 35+1;2009 kontenjan 45+2

Not .yarın 10:00 da Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Hizmetleri Binası Demir Demirgil toplantı salonunda Eşit Ağırlık öğrencilerinin katılmasını istediğim bir tanıtım var. Meslekler Şunlar Turizm İşl., Ulus.Tic. ve Yön.Bil.Sis.

28 Temmuz 2009 Salı

İşsizlik Çağına Hoşgeldiniz



Harita dünyadaki işsiz sayılarını ve ülkeleri gösteriyor. Bu konudaki değişimi bizlere çok güzel açıklayan Akşam gazetesi yazarı Nihal Kemaloğlu nun bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum

''Türkiye gibi yapısal olarak işsizliğin yaygın olduğu ülkelerin yanında işsizlik tüm dünyada artıyor.

İnsansız teknolojizm ve insansız ekonomi 'işsizlik çağını' başlattı

insan emeği, 'esnek istihdama' ve 'taşeron' sistemlere kaydırıldı.

Emeğe uzun vadeli yatırım yapmak, becerileri geliştirmek maliyetli geliyor.
Piyasa ucuza işçi kapatmayı yeğliyor.

Eğitimli ve vasıflı işsizlik dünyada gelişmiş ülkelerde de gelişmekte olan ülkelerde de büyüyor.İnsan üretim sahnesinden indiriliyor.''

Geleceğin Meslekleri


Habertürk'ün Geleceğin Meslekleri konulu araştırması sonucu tespit ettiği mesleklerden , aşağıdakileri önermiyorum ,dikkat edin

Yapay zekâ pazarlamacılığı,

Ergonomi mühendisliği,

Enformasyon mühendisliği,

Balıkçılık teknolojisi mühendisliği ,

Patlayıcı mühendisliği


Haberin Özeti
''Türkiye'den yeni ve de az bilinen bölümlerle, tüm dünyada geleceğin kazanç kapıları olarak görülen meslekleri ayıkladık. 2009 yılından baktığmızda geleceğin meslekleri hangileridir? Hangileri buralarda da mevcuttur? Türkiye’den ilginç ve yeni bölümleri ve dünya üzerinden taze örnekleri şöyle bir taradık, akla hayale gelmeyen sıradışı bir liste çıktı ortayaDünyanın meslek trendlerinden buraya uğrayanlar ya da ismi çok bilinmeyip sessiz sessiz diplomasına iş garantileyen bölümler...

Okuyucu Yorumları
* Aktüerlik,bir zamanlar össden sonra bu sayfalarda geleceğin işleri adı altında bilişim okuyun dendi.aylık kazançlarda $3000-$5000 arasındaydı.asgari ücretle iş bulamaz olduk..adımız bilişim mühendisi.

* 2002 den beri su ürünleri müh. olarak işsizim . geleceğin meslegi dediler yazdik ama geleceğimiz karardi. bir tek meslek var benim bildiğim oda pazarlamacilik bide yüzsüz cıvık , karşısındakine sadece para gözüyle bakabilecek insan olmaniz lazım, birde siyasi çevreniz.

Ücretsiz Danışmanlık


aşağıdaki şartlardan birine sahip olan arkadaşlar için öss tercih danışmanlığı , bu yıl ücretsiz.

Sıralamada İlk 10.000e Giren Adaylar;

Sağlık Meslekleri (Tıp,Diş Hekimliği,Eczacılık,Fizik Tedavi,Diyetisyenlik,(Psikoloji-Ea)) Tercih Edecek Adaylar

İşletme Tercih Edecek Adaylar

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Bu Yıl Açılan Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri


Yeni açılan bölümleri kimse bilmez ,bu nedenle de puanları düşük olur. özellikle yaşamak ve iş bulma şansının yüksek olmasını isteyenler aşağıdaki bölümleri listelerine alsınlar.

1.Fatih Tıp Burslu ; % 50 Burslu
2.Balıkesir Tıp
3.Kütahya Tıp
4.Yozgat(Bozok) Tıp
5.Erzurum Tıp
6.Zonguldak Diş Hek.
7.Gaziantep Diş Hek.

Not: Marmara İlköğretim Mat.Öğr. İkinci Öğretim Bu Yıl Açılan Bir Bölüm

Boğaziçi Üniversitesi Tanıtım Günlerini Kaçırmayın


Özellikle çarşamba sabah mühendislikler, öğreden sonra fen fakültesi var. Perşembe uygulamalı bilimler , cuma ise öğretmenlikler var. Detaylar Burada

Eşit Ağırlık Adayları Dikkat


Özellikle iktisat , işletme , kamu , maliye , siyasal bilimler ,uluslararası ilişkiler ,çalışma ekonomisi, ekonometri gibi bölüm mezunlarının yoğun olarak katıldığı son kpss sınavında 6600 kişilik kadro için tam 130 000 lisans mezunu aday mücadele etti. Özellikle meslek tanıtımlarında kamu da çalışma imkanı var diyerek , bu bölümleri tercih etme fikrine kapılan öss adayları ve veliler , bu tabloya bir kez daha göz atsın. Bu olasılığın bugün için % 5 olduğunu , 5 sene sonra yaklaşık % 3 olacağını görüp , planlarını buna göre yapsınlar. Sınavda kadro saysının 4 katı kadar aday sözlü müülakata çağrılma hakkı kazanıyor .Bu adayların dahi ortalama en az 85 puan almak zorunda olduklarını da söylememiz gerek . Sözlüye katılma hakkı kazanan adayları ve puanlarını buradan inceleyebilirsiniz. Bu sınava öğretmen adayları da giriyor ve özellikle lise öğretmenliklerinde atanma şansı çok düşük .

24 Temmuz 2009 Cuma

Bu Cumartesi 14:00 da Girişimcilik Seminerim Var


Dogrutercih.com sponsorlugunda gerçekleşen Üniversite Tanıtım Günleri Etkinliğine katılabilirsiniz.Ben de yarın 14:00 da ,Youacademy Girişimcilik seminerinde neden kendi işimizi kurmamız gerektiği konusunda bir seminer vereceğim .Etkinlik Taksim meydanında gezi parkında. Konferans salonu ise salonun sonunda . Özellikle aşağıdaki standlara uğramanızı isterim

1.Odtü Kuzey Kıbrıs Kampüsü (Girişte solda)

2.Işık Üniversitesi (Sol koridor Sağdan ikinci üniversite)

3.Boğaziçi Üniversitesi

4.Özyeğin Üniversitesi

5.United Towers : ( Parası olan ,ingilice konuşabilcen ve işsiz kalmak istemeyenler için ) Bulgaristan Sofya Tıp Fakültesinde
İngilizce Tıp ve Eczacılık Okuyabilirsiniz. 6000 Euro Yıllık ücreti


Bulgaristanda Eğitim

Macaristanda da Tıp ve Eczacılık ,Diş Hekimliği ve Fizik Tedavi Okuyabilirsiniz.

Puanınız Düşük Olsa Bile Odtü'de Okumak İçin Son Bir Şansınız Var


Mühendislik okumak isteyenlere ben teknik üniversiteleri öneriyorum .Ancak bu üniversitelerin puanları çok yüksek ,İkinci öğretimler bile. Ancak Odtü için bir şansınız daha var .Odtünün Kuzey Kıbrıs Kampüsünde hemde 9000Tl.ye okuyabilirsiniz. İşte Karşılaştırmalı 2008 Taban Sıralaamaları

Bilgisayar Müh
Odtü 2990
Odtü Kıbrıs Burslu 30281
Odtü Kıbrıs Paralı 136774
İtü 4874
Yıldız 12298

Elektrik-Elektronik Müh.
Odtü 1595
Odtü K.Kıbrıs Burslu 29246
Odtü K.Kıbrıs Paralı 108098
İtü 4620
Yıldız 12280

İnşaat Müh.
Odtü 11279
Odtü K.Kıbrıs Burslu 40856
Odtü K.Kıbrıs Paralı 127283
İtü 16035
Yıldız 19446
Yıldız İÖ 25416

Makine Müh.
Odtü 5281
Odtü K.Kıbrıs Paralı 154630
Odtü K.Kıbrıs Burslu 38229
İtü 10892
Yıldız 18899
Yıldız İÖ 24558

İşletme
Boğaziçi 480
Galatasaray 1 503
Odtü 1 781
Koç DB 6 512
Sabancı BB 2.485
Marmara İng 9 639
İstanbul İng 17 263
Odtü Kıbrıs Burslu 78 866
Odtü Kıbrıs Paralı 316 391
Bilkent KB 41 104
Sabancı 175 406
Bilkent 194 721

Odtü Kıb.Psi.Paralı 280 175

Gelelim neden Odtü Kuzey Kıbrıs Kampüsü Sorusunun cevabına
1.Türkiyede % 100 İngilizce eğitim veren 5 üniversiteden biridir. Bu sizi mesleğinizle ilgili dış dünyadaki gelişmeleri takip edebilme ve işinizde en iyi olabilecek bilgiyi edinme imkanı tanır. Zira Türkçe literaürün çok sığ ve dar olduğunu zamanla farkedecek ve bunun sıkıntısını duyacak, en kötüsüde yetersiz bilgi ve donanımla mezun olacaksınız.

2.Üniversite yatırımının arkadasında ciddi bir finansal bir güç gerekir.Bu da Sabancı Koç gibi bir holding yada Amerika (Boğaziçi) , Fransa (Galatasaray) , Türkiye(İtü) gibi bir devlet gerekir.Odtü Kuzey Kıbrıs Kampüsünün arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır.

3.Odtü Kuzey Kıbrıs Kampüsü Kıbrıstaki, üniversitelere eğlenmek amacıyla giden öğrencilerin olduğu bölgede değildir. Bu bölge uzak olduğu için yol üşendirmekte öğrenciler kampüste vakit geçirmektedir. Eğitim amacı olan insanlar buradadır

4.Öğretim üyeleri Odtünün öğretim üyeleridir.Ya uçakla haftanın belli günleri kıbrısa gelmetedirler yada tüm dönem boyunca kıbrısta rahat bir ortamda yaşamaktadır.

5.Teknik üniversite markası olan bir mühendis iş yaşamında diğer okullarla eşit tutulmaz.Hatta pek çok iş ilanında Odtü Boğaziçi İtü Yıldız Koç ve Sabancı şeklinde sınırlamalar vardır.

6.Odtü mezunları bugün yabancı ve çokuluslu şirketlerde yönetici pozisyonundadırlar.Bu nedenle ugünlere gelmelerini sağlaan üniversitelerine duydukları vefa borcunu ödeme duygusu ile işe alımlarda görüşmelere kendi üniversite mezunlarından başlarlar.Zaten gereken kişi sayısının 50-100 katı başvuru olduğu için bu şirketlere de ciddi bir zaman kazandırmaktadır.Ayrıca ortak bir kültür ve paylaşılan değerlerde sizi daha cazip kılar.

7.Sizi yanıltan konu Kampüsün taban puan ve sıralamalarının düşük olmasıdır.Bunun sebebi okulun yeni olması sebebiyle henüz bilinmemesi ve Kıbrıs ın lokasyon olarak büyük şehirlerle rekabet gücünün düşük olmasındandır.Sonuçta Odtü kalitesi sabittir . Odtü nün 50 yılı geçkin bir sürede oluşan markasına zarar vermemek adına derslerden sadece başarılı olanlar geçebilir,Geçme notları düşürülmez , öğrenciye gelir kaynağı ada müşteri olarak bakılmaz .Okulun ücreti Kıbrıs Hükümetinin kanunları nedeniyle vardır. Okulun maliyeti öğrenim ücretinden elde edilen gelirin kat kat üzerindedir ve bunu Türkiye Cumhuriyeti karşılamaktadır.

8.Kampüs Üniversitesinde okumak isteyen , üniversite'de ailesinin bulunduğu şehirde olmak istemeyen , puanı Odtü İtü Yıldız'a yetmeyen , istanbul dışına çıkmak zorunda olan , mühendislik eğitimini 4X4 lük almayı amaçlayanlara öncelikle bu okulu öneririm .Kötü yanı ise okulun İstanbula uzak olması.


Odtü Tanıtım Günleri 23-24-25 Temmuz Ankara

Odtü Kuzey Kıbrıs Kampüsü

23 Temmuz 2009 Perşembe

Öğrenci Gözüyle Üniversitelerimizde Eğitim


Dünyada üniversitelerin eğitim süreçlerini değerlendiren kuruluşlar, çalışmalarında öğrenci görüşlerine genelde dolaylı olarak yer verir. Oysa Bilkent Üniversitesi Operational Research Kulübü devrim niteliğinde bir proje konuyu üniversitelerin lisans öğrencilerine sağladığı olanaklara ve onların bu olanaklardan ne ölçüde yararlandığına bakarak değerlendirdi.

Sonuçları buradan görebilirsiniz

Bilkent Endüstri Müh.Öğr.Pro. : Genç Akademi

2010 daki '2.Rakip Grubu Oluştu.


bildiğiniz gibi gelecek ene meslek lisesi mezunlarına 4 yıllık fakülte yolu açılıo. Bu nedenle 2009 da öss ye girecek ğpek çok meslek lisesi mezunu kendisinen önceki mezunların yakalayamadığı ancak kendilerine gelen bu fırsatı kaçırmak istemeyecekler ve şanslarını gelecek sene 4 yıllık bir üniversite için deneyecekler. Bu da gelecek sene yaşanacak rekabeti körükleyecek.

Yani 4 ağustosa kadar işe yarar bir bölüm ve üniversite seçmeye çalışın .Seneye planlarınız altüst olabilir.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Şok Karar : 2010 da Bütün Adaylar Eşit (Artık Pastaya Daha Fazla El Uzanacak )



YÖK’ün yeni aldığı karara göre, 2010’dan itibaren bütün öğrencilerin katsayıları 0.15’le çarpılacak. 1998’den bu yana meslek lisesi ve imam hatip lisesi mezunları kendi alanlarından başka bölümleri tercih ettiklerinde katsayıları 0.3’le, diğer liselerde okuyanların katsayıları ise 0.8’le çarpılıyordu. Dünkü kararla bütün adayların katsayıları 0.15’le çarpılacak.

İşte muhtemel rakipler ve sayıları


Rakip 1 : Anadolu teknik liseleri, Anadolu meslek liseleri,Anadolu tarım meslek liseleri, Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi toplam 35 bin 256

Rakip 2 : Anadolu sağlık ve sağlık meslek liseleri toplam 16 bin

Rakip 3 : Anadolu iletişim meslek liseleri, Anadolu ticaret meslek liseleri, Anadolu otelcilik ve turizm meslek liseleri, Adalet meslek liseleri toplam 26 bin 454

Rakip 4 : Anadolu kız teknik liseleri, Anadolu meslek liseleri, Anadolu kız meslek liseleri toplam 20 bin 163

Rakip 5 : Anadolu imam hatip liseleri toplam 19 bin 170

Yetkililerden alınan bilgiye göre, yeni uygulamada ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının çarpıldığı katsayı tüm adaylar için 0.15 olacak. Örneğin bir tıp fakültesini veya bir mühendislik fakültesini sadece fen alanından mezun olanlar değil, diğer tüm alanlardan ve okul türlerinden mezun olanlar da tercih edebilecek ve bu adaylara farklı katsayı uygulanmayacak.

Konunun Bu yıl Tercih Yapacak Adaylarla İlgisi : Şimdi bu liselerdeki öğrenciler ilk 10 000 içindeki kontenjanlar için belki çok önemli görülmeyebilir. Ancak sorun aşağıda ve orta seviyedeki kontenjanlarda yaşanacak ve bu okulların puanları yükselecek . Buralara yerleşmeyi uman klasik lise(Fen ,anadolu ,öğretmen, düz) öğrencileri, daha üst tercihlere yerleşmek durumunda kalacaklar .Bu da ilk 20000deki bölümleri hedefleyen öğrencilerin de bu işten dolaylı olarak etkileneceğini gösteriyor .

Ben pek çok öğrenci arkadaşa 1 sene önemli değil , işe yaramaz ve sevmediğiniz bir bölüme gitmek zorunda değilsiniz , puanı arttımak için 1 yıl daha sabredin diyorum , ancak şu an yaşadığımız durum farklı , ve endişe verici. Seneye şansınız daha az olabilir . Bu yüzden bu sene her ihtimale karşı puanınızla yeteleşebilceğiniz bir üniversite ve bölüm bulmak durumunda kalabilirsiniz. Tercih işini ağırdan almak size pahalıya patlayabilir. Seneye aynı performansı bile gösterseniz bu yılı arayabilir ,bu yıl beğenmediğiniz yerlere ,seneye koşa koşa gitmek durumunda kalabilirsiniz.

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Tercihleri Kendi Bilginizle Yapmak ve Uzmanlara Danışmak Gereksiz mi ?

Öss'de bu yıl tercih yapacak adaylar , hayatlarının geri kalan kısmını nasıl geçireceklerini belirleyecek olan bir dönemdeler . Bu tercih Türkiye'nin gelecekteki en kısa ihtimalle 5-10 yılını doğru tahmin etmeyi gerektiren bir tercih olacak herşeyden önce .Şirket yöneticilerinin dahi gelecek yılki planlarını yapmakta zorlandığı bir kaos döneminde , sizce bu tercihi kendi bilginiz ile yapmak mı yoksa bu işi bilen insanların bilgisinden faydalanarak yapmak mı daha doğru ve risksiz tercihler yapmamızı sağlar. ?

19 Temmuz 2009 Pazar

Üniversite Eğitimi Üzerine Türkiye Gerçekleri II



Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı,Yeni Asya Gazetesi
''Devletin verdiği diplomaların işe yaramadığını, eğitimli milyonlarca gencin işsizlik yüzünden topluma ve ülkesine küser hale geldiğini ve işsizliğin Türkiye’nin en önemli gündemi olduğunu kaydederek, İstihdam imkânları ve Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu meslekler dikkate alınmadan plansızca sürdürülen eğitim politikaları yüzünden her yıl 250 bin üniversite mezunu gencin işsizler ordusuna katıldığını söyledi. Resmî verilere göre üniversitelerden mezun olan her 2 kişiden 1’inin işsiz olduğunu kaydeden Avcı, binlerce kimyager, fizik, biyoloji, matematik, felsefe, sosyoloji, tarih, psikoloji bölümü mezunu ve mühendis ve mimar işsiz.Üniversite sınavına giren adaydan 4/3’ü kazanamayacak, üniversiteyi bitiren her 2 gençten birisi de iş bulamayacak. ''

Övgün İlter Jeoloji Müh.
Türkiye'de üniversitelerimizin sayısı günden güne artış gösteriyor. Ne güzel. Herkes üniversiteli oluyor neredeyse. Her şehirde bir üniversite ve her üniversitenin, mezunlarının bir türlü iş bulamadığı bir çok bölümü açılmakta. Ülkemizdeki okur-yazar ve yüksek öğrenim görmüş insan sayısının artması elbette mükemmel bir şey. Bir de yüksek öğrenim görüp de iş bulamayan, psikolojisi bozulmuş, kaygılı, mutsuz insan toplulukları oluşmasa...
Üniversiteyi güzel hayallerle bitirmiş fakat işsizlik yüzünden psikolojisi alt üst olmuş, kendini değersiz hisseden, okuyup da işsiz kalmışlığını kendine yediremeyen, mutsuz ve kaygılı bir nesil var bugün ülkemizde. Belki de yeni üniversiteler açılacaksa bile, istatistikler ve araştırmalar iyi yapılmalı ve işsizler ordusunun fazla olduğu bölümler hiç açılmamalı ya da kapatılmalı."


Emel Temel - Sivas'ın Sesi
Üniversite okumuş bir kişiyi düşünelim. Bu kişi eğer 7 yaşında okula başladıysa 8 yıl zorunlu eğitim 4 yıl da lise düşünülürse lise mezunu olduğunda 19 yaşında oluyor. Türkiye'deki eğitim sistemi göze alındığında birçok öğrenci için ilk girişte sınavı kazanmak en azından istediği bölümü kazanmak söz konusu olmasa da bizim ele aldığımız kişi 19 yaşında liseyi bitirir bitirmez üniversiteyi kazansın.
19 yaşında üniversiteye başlayan bu kişi dört yıl sonra yani 23 yaşında okulunu bitirsin. 23 yaşında üniversite mezunu olan bir kişi o zamana kadar aldığı desteğin ötesinde artık maddi anlamda kimseye muhtaç olmamak istiyor. Ancak ülkemizdeki işsizlik oranlarına baktığımızda üniversiteden mezun olan her gencin hemen iş bulamadığı bir gerçek.
23 yaşında öğretmenlikten mezun olup direkt ataması olamayan devlette dahi işe başlamak için yıllarca KPSS sınavına girmek zorunda kalan, maddi manevi birçok fedakârlıkta bulunan birçok insan tanıyorum. Bunun da ötesinde artık üniversite mezunu olduğu halde yüksek lisans yapmaksızın işe giremeyen birçok bölüm var. Bir yıl yüksek lisans hazırlıkları yaptığını kabul gördükten sonra da 2 yıl yüksek lisans yaptığını düşünelim. 3 yılda buradan 26 yaşında hâlâ işsiz olan bir insan profili söz konusu olabilir.
Diyelim ki şahsiyetimiz yüksek lisanstan sonra ülkemizde her gencimizin belli süreyle yaşadığı işsizliğin de tadına baktı. İki yıl gibi bir sürede iş buldu ve 28 yaşında nihayet çalışmaya başladı.
Çalışma hayatına başlar başlamaz üniversite ve yüksek lisans yaptığı yıllarda aldığı öğrenim ve katkı kredileri başına bela oldu. İşsiz kaldığı dönemlerde ödeyemediği için bir de üzerine faiz bindi diyelim. Bu ödemeler ve hayata tutunma derdi yüzünden ne ailesine yardım edebiliyor ne de evlenebilmek için köşeye para koyabiliyor örnek şahsiyetimiz. İki yılda kredi borçlarını da temizledi ve geldi 30 yaşına…
Artık askerlikten bu kadar kaçış olmaz. Bir şekilde yapmak lazım. Tabii artık üniversite mezunları da 6 aylık kısa dönem yapamıyor. Askere gönderdik bir yılda oradan gitti, geldi 31 yaşına. 31 yaşında birikmiş parası olmayan bu gencimiz askerden döndükten sonra biraz bütçesini toplamak ister ve ancak 35 yaşlarında evlenmeye karar verir. Tabii artık yaş büyümüştür karakter oturmuştur evliliğe karar vermek de o kadar kolay değildir. Vs vs vs
Türkiye'de bir insan bu süreçlerden geçtikten sonra ancak 35-40 yaşında bir aile olmayı düşünebiliyor. Bir meslek sahibi olabilmek için harcanan enerji o kadar fazla ki. Bir okuyup bir yerlere gelenler pişman bir de okumayanlar… Üniversite mezunu olduğu halde işsizlik sorununu yıllarca yaşayanları, asgari ücrete çalışanları, ya da üniversite mezunu olduğu halde çöpçülük, garsonluk gibi işlerde çalışan insanları hiç saymıyorum bile. Bu meslekleri kesinlikle küçümsemiyorum. Ancak insan eğer üniversite gibi zorlu bir yola giriyorsa çalışıyor çabalıyor üniversite sınavında birçok kişiyi geride bırakarak üniversiteye gidiyorsa yukarıda anlattığımız süreçleri bir bir geçiyor ve harcadığı o kadar maddi ve manevi emeklerin sonunda hâlâ üniversite bitirmeden de yapabileceği işleri yapıyorsa yazıklar olsun harcanan yıllara emeklere…
Oysa ne hayallerle giriliyor dershane kapılarından. Ne emekler ne paralar ne zamanlar harcanıyor. Eğitim görmek kendini geliştirmek adına ne yollardan geçiliyor. Çoğu aile yemiyor yediriyor giymiyor okula gönderiyor. Bu kadar ucuz olmamalı insanların bu kadar fedakârlıklar harcadıkları hayallerini yıkmak.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Üniversite Eğitimi Üzerine Türkiye Gerçekleri


Aşağıda tercih yaparken yok sayılan ancak önemsenmesi gereken konuları içeren 6 farklı makale bulacaksınız. Üniversite tercihini yapmış olanlar için yapacak çok fazla birşey yok.Onlara da zaten neden girişimci olmaları gerektiğini anlatacağım . Ancak sizlerin yani bölüm ve üniversite tercihi yapmamış olanların bir şansı var. Bu şansı en iyi şekilde değerledirmenizi diliyor , tercih yapmadan önce aşağıdaki yazıları okumanızı ve kararınızı buna göre vermenizi istiyorum . Çünkü Türkiye bu coğrafyanın merkez ve lider ülkesi olacak ve rekabet gücümüzün yüksek olduğu alanlar mevcut.Bu iş alanlarına yönelebilirsek , rakibimiz yok .Seminerlerde vakit yettiği ,dilim döndüğü kadar bunları sizlerle paylaşmaya çalıştım . Türkiyenin ileride ihtiyaç duyacağı insan kaynağı olabilmek , sizin tercihleriniz sonucu mümkün olacak. Artık sıra sizde

Personel Yöneticileri Derneği Başkanı : Yiğit Duman
Türkiye'de eğitim sistemi iş hayatına insan yetiştiremiyor. Daha da önemlisi öğrenciler iş hayatını, fırsatları ve kendi yetkinliklerini tam olarak bilemediklerinden ve diğer ekonomik ve sosyal nedenlerden kendilerinin en başarılı olacağı işleri tercih edemiyorlar, etseler de çoğu zaman o bölümü okuyamıyorlar. PERYÖN 'ün 2006 yılında yapmış olduğu bir araştırmada üniversite gençliğinin %50'sinden fazlası istediği bölümde okumuyor, yine öğrencilerin %50'sinden fazlası okuduğu işi yapmayı düşünmüyor. Özetle 100 birim iş yapıp maksimum 25 birim iş üretiyoruz bu konuda ülke olarak. Burada iş özellikle sivil inisiyatife düşüyor. Çünkü kamu bu planlamayı yapmakta zorlanıyor. Dolayısıyla eğitim kurumlarının iş hayatına daha fazla yaklaşması, ülkemizin gelecek on yıllarında hangi işlerin öne çıkacağının belirlenmesi ve ona yönelik bölümlerin eğitime katılması ihtiyaç fazlası bölümlerin kapatılarak zaman ve kaynak israfının önüne geçilmesi gerekiyor.


Abbas Güçlü ,Genç Bakış Programı Yapımcısı

insanların çok fazla zekaları vardır, çok fazla yetenekleri vardır. Biz bunları sorgulamıyoruz bakın lise ve dengi okullarda 250’ye yakın ders okutuluyor, biz ÖSS’de sadece 9 dersten soru soruyoruz. 9 dersten soru sorulduğu için ögrenci diğer bütün dersleri ve yetenekleri ile ilgisini bir tarafa bırakıyor, bu derslere yöneliyor ve ondan sonra ilgi ve yeteneklerini köreltiyor. Üniversite sınav sisteminde de kazananların, istediği yere girenlerin oranı yüzde 1 bile değil. Bir de biz Anadolu’daki bütün üniversiteleri de geziyoruz. Tek amaçları İstanbul ya da Ankara’daki üniversitelere girebilmek, onlara giremedikleri için mutsuzdur. ODTÜ ve Boğaziçi gibi Türkiye’nin en iyi üniversiteleridir. Oradaki ögrencilerin yarıya yakını mutsuz çünkü onlarda ilk tercihlerini değil de daha alt tercihlerini girdikleri için niye Boğaziçi Endüstriye girmeyi düşünürken girememiş, inşaata girmiş, niye endüstriye giremedim diye mutsuz. ODTÜ’de işte endüstriye, bilgisayara, elektroniğe değil de makinaya, inşaata giren, o yüzden mutsuz. Öyle bir sistem var ki, Türk insanını, Türk gencini mutsuz etmek için başka bir sistem getirelim deseniz, bundan daha iyisini bulamazsınız

Üniversite mezunları, kolay iş bulamıyorlar Bir kere Türkiye ‘de istihdam, büyümüyor. Havadan para kazanma dönemi hala devam ediyor. Yeni iş alanları açılmıyor, yeni fabrikalar açılmıyor. İkincisi, tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği Türkiye’de 700-800 civarında. Bu Japonya’da, Amerika’da 10 bin civarında. Bir kere çok farklı alanlara yaydığınız zaman, makine mühendisliği bitirdiğiniz zaman, bizde iki üç alt dalı var. Bu Almanya’da 30’a kadar iniyor. Otomotiv mühendisliğinden, mercedes mühendisliğine, volvo mühendisliğine ya da audi mühendisliğine kadar gidiyor.

Metin Özkan Tercüman Gazetesi
Günlerdir gazete ve televizyonlarda, “ÖSS’ye girecek adaylara müjde. Yeni üniversiteler kuruluyor” diye boy boy haberler yayınlıyoruz.
Amaç “umutsuz” üniversite gençliğine “umut” aşılamak!
Ve hemen ardından ikinci müjdeyi yapıştırıyoruz; “Üniversite kontenjanları yüzde 25 artırıldı.”
İyi de sistem değişmediği sürece kontenjan artsa ne olur, üniversite sayısı çoğalsa ne olur?
Liderliğimiz bir kez daha tescillenmiş olur.
Hangi konuda mı?
Yoksa siz ülkemizin üniversite mezunlarını istihdam edememe konusunda dünya lideri olduğunu bilmiyor muydunuz?
Peki ya, eğitim ve teknolojik olanakları kısıtlı, öğretim kadrosu yeterli olmayan üniversitelerden mezun olan öğrencilerin pek çoğunun yaşama küsecek ölçüde mutsuz, diğer yarısının da işsiz olduğunu...
Oysa üniversiteli işsizler ordusuna yenilerini katmak yerine, ülkede üretimi artıracak yatırımlar yapıp, “küresel sermaye”nin değil “milli sermaye”nin gelişmesini sağlasak sizce de daha hayırlı olmaz mı?
Dost acı söyler
Son günlerde birbiri ardına tatile giren üniversitelerin televizyonlarda mezuniyet törenlerini izliyoruz.
Törenlerde sırası gelen kimi öğrenciler kürsüye çıkıp diplomalarını alırken diğer öğrenciler “Yaşasın işsiz gençlik” diye sloganlar atıyor!
Öyle ya, onlarda biliyor ki asıl mücadele şimdi başlıyor.
Yani yaşam gerçeği o an şamar gibi genç mezunların yüzlerinde patlıyor.
Ve o ideolojik fanatik gençler, artık kendi ideolojilerinin sloganlarını bırakıp “Yaşasın işsiz gençlik” diye slogan atıyorlar.
Çevrenizdeki üniversite mezunları ne yapıyor?
Yani kaç tanesinin işi var?
Ya tezgahlarda çalışıyor ya garsonluk yapıyorlar!
Kimileri o işleri de bulamıyor.
Üniversitedeyken her şey rahat.
Ancak o mezuniyet töreninde kepleri havaya fırlattığı an ve hemen ertesi günü sorun başlıyor.
Aile sormaya başlıyor “iş görüşmeleri nasıl?” diye.
Cevap aynı; “Henüz iş bulamadım baba.”
Ya da “Telefonumu aldılar, arayacaklar” diyorsun.
Bir sonraki gün de, bir sonraki gün de...
Peki nereye kadar?
Üniversite diploması, hıyar tezgahına düşünceye kadar.

Devlet Okulunda Ücretsiz Okuduğunuzu Sanmayın



Pek çok öğrencinin puanı , İstanbul'da bir devlet üniversitesine yetmeyebilir. Bu nedenle İstanbul dışında bir şehre gitmeyi isteyebilirsiniz.İstanbul dışında okursanız , okul devlet okulu ise , belki parasız okuyorum diye kendinizi karlı sanabilirsiniz. Ancak ihmal ettiğiniz pek çok dezavantajı(masraflar ve çevresizlik) var. Bu nedenle İstisna ve özel durumları saymazsak ,genel olarak İstanbul'da bir vakıf üniversitesinde okumak , İstanbul dışında devlet üniversitesinde okumaktan Daha iyidir .


Halen eğitim-öğretim hizmeti veren 34 vakıf üniversitelerinin 2009-2010 yılı için ilan ettikleri , yıllık eğitim-öğretim ücretleri şöyle:


DÜŞÜK FİYATLI ÜNİVERSİTELER ( ORTALAMA 12.000 TL )

1.İST.TİCARET ÜNİVERSİTESİ: Lisans programları, KDV hariç 10 bin 800 TL. Meslek Yüksekokulu KDV hariç 6 bin 480 TL. İngilizce lisans hazırlık KDV hariç 10 bin 800 TL, İngilizce ön lisans hazırlık KDV hariç 6 bin 480 TL.

2.İST.AREL ÜNİVERSİTESİ: Fen Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik-Mimarlık ve İletişim fakülteleri, İngilizce hazırlık KDV hariç 14 bin TL. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunun bölümleri ve İngilizce hazırlık programı KDV hariç 13 bin TL. Meslek yüksekokuluna bağlı tüm ön lisans programlarının gündüz öğretimi, İngilizce hazırlık sınıfı ve program öğretim ücreti KDV hariç 6 bin TL. İkinci öğretim ücreti KDV hariç 6 bin 750 TL.

3.HALİÇ ÜNİVERSİTESİ: Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 7 bin 500 TL, İngilizce hazırlık KDV dahil 10 bin TL. Fen-Edebiyat Fakültesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Uygulamalı Matematik KDV dahil 11 bin TL, Psikoloji, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümleri KDV dahil 13 bin TL, Mütercim-Tercümanlık KDV dahil 12 bin TL, Mimarlık, Endüstri Mühendisliği, İşletme (İngilizce), Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik bölümleri KDV dahil 14 bin TL. Bilgisayar Mühendisliği ile Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği KDV dahil 15 bin TL. Halkla İlişkiler ve Tanıtım, İşletme (Türkçe), İşletme Enformatiği ve Turizm İşletmeciliği KDV dahil 13 bin TL. Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Beslenme ve Diyetetik bölümleri KDV dahil 11 bin TL, Ebelik KDV dahil 7 bin 500 TL.


STANDART FİYATLI ÜNİVERSİTELER (ORTALAMA 17.000 TL)

1.KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ: Fen-Edebiyat, Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler ve İletişim fakülteleri KDV hariç 16 bin TL. Hukuk Fakültesi KDV hariç 17 bin TL. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu KDV hariç 10 bin TL. Sosyal Bilimler MYO ve Teknik Bilimler MYO 7 bin TL. Hazırlık sınıfı KDV hariç 15 bin TL.

2.PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ(İST): İngilizce hazırlık dahil tüm programlar KDV hariç 16 bin TL.

3.İST KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ: Mühendislik Mimarlık Fakültesi KDV dahil 18 bin 960 TL, Hukuk Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi KDV dahil 18 bin 500 TL, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi KDV dahil 17 bin 640 TL, İngilizce hazırlık KDV dahil 17 bin 500 TL, meslek yüksekokulları KDV dahil 9 bin 980 TL.

4.BİLGİ ÜNİVERSİTESİ: Tüm fakülteler ve meslek yüksekokulu programlarının İngilizce hazırlık programı KDV hariç 17 bin TL. Tüm fakülteler ile meslek yüksekokuluna bağlı diğer tüm programlar KDV hariç 18 bin 400 TL. Meslek yüksekokulu İşletme Yönetimi (uzaktan eğitim) programının İngilizce hazırlık ve diğer sınıfları KDV hariç 9 bin 500 TL.

5.BİLKENT ÜNİVERSİTESİ:
Bütün bölüm ve programların ücreti KDV dahil 16 bin 900 TL.

6.BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık ve lisans programlarının ücretleri KDV hariç toplam 19 bin 750 TL. Ön lisans programları ve İngilizce hazırlık KDV hariç 10 bin 900 TL.

7.DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ:
İngilizce lisans programları KDV dahil 17 bin 940 TL. Türkçe lisans programları KDV dahil 16 bin 800 TL. Lisans programlarının İngilizce hazırlık sınıfı KDV dahil 17 bin 940 TL. Meslek yüksekokullarının Türkçe gündüz programlarında KDV dahil 5 bin 820 TL, Türkçe ikinci öğretim programlarında ise KDV dahil 6 bin 720 TL.

8.FATİH ÜNİVERSİTESİ: Tıp Fakültesi KDV dahil 17 bin 600 TL. Mühendislik ve İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerinin İngilizce programları ve Hukuk Fakültesi KDV dahil 16 bin 500 TL. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin Türkçe programları ise KDV dahil 14 bin 850 TL. Fen-Edebiyat Fakültesinin İngilizce ve dil programları KDV dahil 12 bin 650 TL, Türkçe programları KDV dahil 11 bin 550 TL. Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 11 bin 500 TL. Meslek yüksekokulları ve ikinci öğretim programları KDV dahil 9 bin TL. Bütün ön lisans ve lisans programlarının hazırlık okulu KDV dahil 14 bin 500 TL.

9.BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ: Tıp ve Diş Hekimliği fakülteleri KDV dahil 18 bin TL. Mühendislik Fakültesi KDV dahil 16 bin 500 TL, diğer lisans programları ve İngilizce hazırlık KDV dahil 14 bin 500 TL. Ön lisans programları için KDV dahil 12 bin TL.


YÜKSEK FİYATLI ÜNİVERSİTELER (ORTALAMA 27.000 TL )

1.KOÇ ÜNİVERSİTESİ:
Bütün programlar KDV dahil 27 bin 500 TL.

2.SABANCI ÜNİVERSİTESİ: Tüm programlar KDV dahil 25 bin TL.

3.ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık dahil İşletme ve Mühendislik programları KDV dahil 25 bin TL.

4.YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ: Diş Hekimliği Fakültesi KDV hariç 30 bin TL, Tıp Fakültesi KDV hariç 25 bin TL, Eczacılık Fakültesi KDV hariç 22 bin 500 TL, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi KDV hariç 18 bin TL, Fen-Edebiyat Fakültesi, İletişim Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Ticari Bilimler Fakültesi, yabancı dil hazırlık programları KDV hariç 15 bin TL. Eğitim Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesi KDV hariç 10 bin TL.

5.ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ: Tıp fakültesi KDV hariç 35 bin TL, Sağlık Bilimleri Fakültesi'nin tüm bölümleri KDV hariç 15 bin TL, Sağlık Hizmetleri MYO tüm programları KDV hariç 10 bin TL.

6.BİLİM ÜNİVERSİTESİ: Tıp fakültesi KDV hariç 26 bin TL, Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü KDV hariç 13 bin TL, Florence Nightingale Hastanesi Hemşirelik Yüksekokulu ve Sağlık Yüksekokulu bölümleri KDV hariç 6 bin 500 TL. Sağlık Yüksekokulu, Beslenme ve Diyetetik, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümleri KDV hariç 7 bin 500 TL, Ebelik bölümü KDV hariç 6 bin 500, meslek yüksekokulu programları KDV hariç 5 bin 500 TL.

2009 : Tıp Kazanmanın En Kolay Olduğu Yıl



Özellikle anne babalara söyleyeceğim şey şu : Elinizde ne var ne yok satın savın , çocuğunuzu iş garantisi olan bir bölüme göndermeyi başarın . Aksi halde okul bittikten sonraki süreçte , şu an hacayacağınız paranın kat kat fazlasını harcamak zorunda kalacak ,buna karşın herhangi bir garantisi olmayan, çok daha kötü çalışma şartlarına sahip ve geleceği belirsiz işlere bol bol para harcayacak , çocuğunuzu eli ekmek tutar hale getirmeye çalışacaksınız. Bence bunlara gerek yok .Daha en başında ,yani üniversiteyi okumadan , Türkiye şartlarında bir işi bulabileceği yada iş kurabileceği bir bölümü tercih etmek , en ekonomik ve ucuz yoldur.

(YÖK), uzun yıllar sonra Tıp Fakültesi kontenjanlarını artırırken, yeni İngilizce Tıp'ların açılmasıyla birlikte , 2009-ÖSS'de adayların Tıp Fakültesi kazanma şansı oldukça arttı. Geçen yıl yüzde 25 artan kontenjanlar bu yıl da yüzde 15 oranında artınca, ÖSYM yöneticileri bu yılı 'Tıp kazanmanın en kolay olduğu yıl' ilan etti.
Geçen yıl vakıf ve devlet üniversitelerinin Tıp Fakülteleri kontenjanları 4 bin 724'den 6 bin 23'e yükseltilmişti. Bu yıl İngilizce eğitim kontenjanı tanınmasıyla birlikte Tıp Fakülteleri kontenjanının 7 bini aşacağı belirtildi. Türkiye'de tıp eğitimi veren fakültelerin sayısı 2008-2009 ders yılında 49'dan 66'ya yükseltilmişti.
Tüm Tıp Fakültelerini Merak Ediyorsanız

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Gözde Meslekler


Aşağıdaki meslekleri mezuniyet sonrası Türkiye'de iş bulmayı düşünen adaylar için tavsiye etmiyorum , bilgi vermedin demeyin. Dogrumeslek@hotmail.com dan sorularınız olursa bana iletebilirsiniz.

2-4-6-7-10-11-13-14-16-17-19


Öss'de Köklü Değişiklik


Arkadaşlar tercihler esnasında gelecek sene girerim diye düşünerek , çok yüksek puanlaı yerleri yazmayı düşünüyorsanız dikkat .Çünkü meslek liselilere yapılan katsayı adaletsizliğini kaldırmak amacıyla 2010'da uygulanacak olan “çoklu sınav sistemi”nde bütün meslek liseliler, genel liselilerle eşit statüde üniversiteye giriş imkanına kavuşuyor
Merak ediyorsanız Buradan bakabilirsiniz

Bu da össye yönelik bir ders müfredatı yok .Bu nedenle yüksek puan almaları zor . Ama düşük puanlı bölümleri seçecekler için çok açık olarak rakip olacaklarını söylemek zor değil. Bu nedenle düşük puanlı tercih ypacak arkadaşlar bu işi seneye bırakmasınlar ,bu yıl bitirsinler.

14 Temmuz 2009 Salı

İnsanlar Türkiye'de Neden İşsiz , Mutsuz ve Kaygılı


Türkiyede maaşlar konulu bir forumdaki şu yazı benim ifade etmeye çalıştığım pek çok konuya değiniyor .
Türkiye'nin En büyük Sorunu Nüfus

Doğruya doğru, iktisatta her şey arz-talep felsefesine dayanır. Sizin yapacağınız işi, aynı kalitede daha ucuza yapacak biri varsa (ya da buna inanılıyorsa), işe o alınacaktır. Türkiye'de bolca insan var.. İşverenlerin genelde çalışan bulma dertleri olmuyor (çok spesifik pozisyonlar hariç).
Türkiye'de kalifiye pozisyon çok fazla yok. Avrupa'da standart işlerde standart insanlar çalışır. Ülkemizde standart pozisyon dahi yeterince azken, kalifiye pozisyona yerleşmek gerçekten zor. Bu yüzden standart pozisyonların çoğunu kalifiye insanlar doldurmuş durumda ve bu insanlar MUTSUZ..

Örnek vermek gerekirse, X kişisi 800 YTL maaşlı bir işte çalışmak istiyor. Gişe memurluğu diyelim.. Ama ne yazık ki bu işe giremiyor: MUTSUZ.
Çünkü bu işte, yüksek lisans yapmış iktisat mezunu biri çalışıyor. 800 YTL maaşı ise ona az geliyor, dolayısıyla: MUTSUZ..
İşveren, bu maaşa yüksek lisans yapmış adam bulabilirken diğerini neden alsın? Herkes gibi o da yararını maksimize etmek isteyecektir..
Sektörüne göre değişmekle beraber, kalifiye pozisyonlarda çalışan kalifiye kişiler tatmin edici maaşlar almaktalar. Ama bu pozisyonlar o kadar az ki, ya en iyiler tarafından doldurulmuş, ya da eş-dost-tanıdık ilişkileriyle oraya gelenlerle..

Açıkçası siz işinizde gerçekten çok iyiyseniz, kendinizi kabul ettirdiyseniz, sektörünüz revaçtaysa, başkasının 3-5 katı verimli çalışıyorsanız tatmin edici bir gelir elde etmeniz olası.
Ne yazık ki bol nüfuslu dar ekonomili bir ülkede standart pozisyonlar insanı açlığa mahkum ediyor..
Ülkemizde üretim anlayışı olmadığı için teknisyen ve mühendisler de aç geziyorlar, emekleri ve bilgileri saygı görmüyor..
Tabii bir de işin tembellik yanı var. Kendi sektörümden örnek vereyim..
Adam maaşından memnun değil, dert yanıyor. Evet, adam bilgisayar mühendisi. Ama İngilizce iki kelimeyi bir araya getiremiyor.. Bu alanda her gün yeni bir şeyler oluyor, kat kat kaynaklar çıkıyor, Internet'ten bilgi fışkırıyor. Sen DÖRT sene boyunca ne yaptın arkadaşım? Hiç mi düşünmedin benim işimde kaynaklar İngilizce diye? Okuduğunu anlayacak kadar da İngilizce öğrenemedin mi? Sen bir bilgiye ulaşana kadar yanındaki on kere kaynak buluyor o konu hakkında..

Herkesin yabancı dil bilmesine tabii ki gerek yok. Ama anlık değişimlerin yaşandığı, BİLGİnin önemini ortaya çıkaran bilişim sektöründe okuduğunu anlayacak kadar dahi İngilizce bilmeyen adamların bulunması da beni gıcık ediyor.. Latince terminoloji bilmeyen doktor gibi.. Adam bilgi teknoloji tarihini hiç okumamış. Her şeyden bihaber.. Ona ne öğretildiyse o..
Belki o da suçsuz, kendi kendine öğrenmeyi öğretmemişler.. Belki de kültürümüzde 'okumak' yer almadığı için.. Ama insanın biraz da içinden gelmeli..
Türkiyedeki ilanlara bakiyorum cogunda 30 yas alti "daha az tecrübeli ve ucuz" eleman araniyor


Hayatta bazi klise laflar vardir. Herkes bilir, soyler ama direkt olarak bu laflardan fayda saglayan gorulmemistir. Ama herkes kullanir cunku anlatimi basittir, herkes anlar ama is bu lafin icini doldurmaya, detaylari konusmaya gelince ayni verimlilik saglanamaz. Bir tanesi sudur mesela: “Kisi parayi dusunmemelidir. Once kendini gelistirmelidir, sonrasinda zaten para kendiliginden gelecektir”. Genel olarak dogru olmasi beklenen bir soz. Ancak kendinizi gelistirmek icin sectiginiz alanin potansiyeli basarinizi en az yari yariya etkileyecektir.

Simdi iki alan dusunelim. Ilki icin 100 kisilik isgucu ihtiyaci olsun ve ortamda bu meslege aday 80 kisi olsun. Ikincisinde 10 kisilik ihtiyac olsun ama bu meslekten pay almak isteyen 200 kisi olsun. Bu iki meslek adaylarinin zeka seviyelerini birbirine esit varsayiyorum (kendilerini kendi mesleklerinde esit olarak gelistirmisler). Ve bu adaylarin hepsi de insan oldugu icin hayattan beklentileri, gelecek planlari birbirine benzerlik gosteriyor. Planlarini hayata gecirebilmek icin de maddi kaynaga ihtiyaclari var. Yukaridaki gibi bir arz talep durumunun sonucunu soyleyeyim: Ilk meslege aday 80 kisinin hepsi is bulur ve ustune cok iyi para kazanirlar(asil sorun para degil ama naparsin hayatta bircok seyi de etkiliyor). Ikinci meslek grubundan en iyi 10 kisi isi alir, geri kalan 190’i issiz kalir. Is bulan 10 kisi buyuk olasilikla az para kazanir ve islerinde guvende degildir. Issiz kalan 190 kisi muhtemelen depresyona girer, meslegini icra edemez, hayata atilamaz ve toplum icinde problem yaratmaya aday olur. Bu konuda bu iki meslek grubuna da ornekler verdim, verildi. Ustelik bu meslekler cerrah veya pilot gibi uc meslekler de degildi (bu ikisini herkes yapamaz). Peki yukarida ornekledigim mesleklerdeki isgucu fazlaligi veya eksikligi neden kaynaklaniyor? Enformasyon eksikliginden yani bu mesleklerin piyasasindan haberdar olmamaktan. Ama simdi internet var. Google’da “Turkiye’de maas” yaz, bu sayfa cikiyor. Meslegini yeni sececek birisi burayi okudugunda kafasinda bircok sey yerli yerine oturuyor. Yani konu gorevini yapiyor

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Adaylar Uyandı : Birinciler Artık Doktor Olmak İstiyor


ÖSS'de sözel, eşit ağırlık, sayısal ve yabancı dil bölümlerinde birinciliği elde eden öğrencilerin ortak hedefi tıp fakültesi. Doktorluk aynı zamanda devlette iş bulmanın en sağlam , risksiz ve kolay yolu .

1. Sayısal-2 Türkiye birincisi Çağatay Ermiş (Özel Fatih Fen Lisesi) : Sadece bu sınavın önümdeki 50 yılımın nasıl geçeceğini belirleyeceğini düşünerek çalıştım. Tıp öğrenimi görmeyi hedefliyorum.

2. Sayısal-1 Birincisi Gülşen Yücel (Aydın Fen Lisesi): Tıp fakültesi okuyarak, doktor olmak istiyorum.

3.Eşit Ağırlık-2 Türkiye birincisi Mücahit Erdoğan (Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi) : ''İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni tercih edeceğim''

4.ÖSS'de Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 Türkiye birincisi, Sayısal-1 ikincisi Mustafa Öztürk (Kayseri Özel Hisarcıklıoğlu Fen Lisesi) :''İdealim vatana, millete hayrı dokunacak bir doktor olmak .Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni tercih edeceğim''

5.Yabancı Dil İngilizce Alanında Türkiye birincisi, Eşit Ağırlık-1 ve Sözel-1 puan türünde Türkiye üçüncüsü Berkay Dertsiz (Özel Amerikan Robert Lisesi) : ''Başarılı mıyım. Bilmiyorum .öyle gözüküyor. Bu bir araç. Benim hedefim tıp. Tıp okumak için araç. Çapa ya Hacettepe Tıp Fakültesi'nde öğrenim görmek istiyorum ''

6.Sözel-2 Türkiye 1.'si Serhat Güzel (Özel Fatih Fen Lisesi) : ''İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni tercih etmeyi düşünüyorum.''

Özel Sektörde mi , Kamuda mı Çalışacaksınız ?


Şu an kamuda çalışmak size belki çok uzak görünebilir. Burun kıvırabilir , beğenmeyebilir ve dışarıdan çekici gelen prestijli özel sektör sizi cezbedebilir. Taa ki sistemin işleyişini anlayana kadar. Yani üniversite bittikten sonra orta ve alt seviyede şirketlerde(Türkiyedeki şirketlerin % 90 ı kobidir ) 5-10 yıl daha kalan gençliğinizi çürüttükten sonra , bu yolun gidilecek bir yol olmadığını , devlette çalışmanın en iyisi olacağını kavrayacaksınız ,ama devlette çalışma şansı veren bütün fırsatları öss deki tercihiniz ve üniversite sonrası özel sektörde tutunma ve yer edinme çabalarınız sırasında kaçırmış olduğunuz için , çaresizce zor hayat şartlarına katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Şu an size şatafatlı ,prestijli , ulaşılmaz gelen pek çok mesleğin sizi , eninde sonunda bir başkasının işinde , bir başkası için çalışan biri yapacağını ,farkedeceksiniz .Emeğinizin karşılığınızı alma şansınız çok az , (Çünkü ücret = maliyettir ,maliyeler düşük tutulmak zorundadır) maaşlar açlık ve yoksulluk sınırı arasında gidip gelecek .

Özel sektöre , her yıl ,milyonlarca çalışmaya çok ihtiyacı olan insan , okullarını bitirip iş başvurusu yapacak. Genç nüfusumuz çok fazla, bunların çoğunu istihdam edecek kadar iş olmayacak . Artık özel sektör kalifiye işgücünü çok az sayıda ve yüksek nitelikte olanlarını kritik pozisyonlarda istihdam ederken , rekabet ve maliyet baskısı nedeniyle , ucuz işgücü ile işleri yürütmeye çalışacak.Türkiye'de şirketlerdeki anlayış şu : '800 milyonu kabul et , gel , hem iş de öğrenirsin.' Size söylenecek cümlenin özü bu olacak. Benden söylemesi . Dikkat edin , İş bulamayacağınız , piyasası olmayan,insana ihtiyaç duyulmayan ,mezun fazlalığı had safhada olan , bir bölümü ve üniversiteyi hiç yazmayın ,buna mecbur değilsiniz,bırakın başkaları yazsın ve sizin hakkınızda ne derse desin . Parasını ,gençliğini ortaya koyan ve bu bölümü okumak adına , diğer tüm bölümleri okumaktan vazgeçmek zorunda kalacak olan sizsiniz.Mesele sizin meseleniz.Risk size ait. Sorumluluk almak zorundasınız. Ülkenin ihtiyaç duyduğu veya 5 sene sonra duyacağı bir konuyu meslek olarak seçin ve o alanda uzman bir üniversiteyi tercih edin . Buna göre seçin yapın Rekabet Şartları 2.lere yaşam hakkı tanımayacak ,
2008 KPSS Lisans'a Göre İstediğiniz Bölüm İçin En Başarılı Üniversitelere Buradan Ulaşabilirsiniz

12 Öğretmenlik Branşında En Başarılı Üniversiteler

Abbas Güçlü Beyin yazısı Türkiyeye ait pek çok gerçeği açıklıyor .Özellikle siz öss adaylarının da okumasını istediği bir yazıyı aşağıda bulabilirsiniz

KPSS mağdurları

Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren yüz binlerce aday, büyük bir moral bozukluğu içinde. Her gün kendilerinden yüzlerce e-posta geliyor. Yaşananları bir türlü kabullenemiyorlar.

Hak, adalet ve güven duygularını yitirmiş durumdalar. Sınavın içeriğinden uygulamasına, kopya olayından yapılan açıklamalara kadar her şeye karşılar. Öylesine bir kaos yaşanıyor ki, en düşük puan alan da rahatsız, en yüksek puan alan da. Ve öylesine saçma sapan bir sistemle karşı karşıyalar ki, anlamak mümkün değil.

Yıllarca dirsek çürütüp üniversiteye giriyorlar. Aldığınız diploma bir işe yaramaz, şimdi bir de KPSS’ye gireceksiniz deniliyor. Bağırlarına taş basıp yine yıllarca geceli gündüzlü çalışıp, maddi ve manevi yönden bitap düşüp yeterli puanı aldıklarında, bu kez de kadro yok, kusura bakmayın diyorlar

Üniversiteli olabilmek için ÖSS sonuçlarını dört gözle bekleyen adayların, şu birkaç gün içinde KPSS’de yaşanan gelişmeleri de yakından izlemelerinde yarar var. Çünkü 4-5 yıl sonra, onlar da kendilerini bu kaosun içinde bulacaklar.

ÖSS adayları

Yapacakları tercihi ve seçecekleri fakülteleri biraz da bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak gerçekleştirsinler. Yoksa ileride çok büyük pişmanlıklar yaşayabilirler. Önemli olan üniversiteye girmek mi? Yoksa mezun olunduğunda iş bulabilmek mi? Her ikisi de çok önemli ama sanki sonrası çok daha önemli.

Örneğin, fen edebiyat fakültelerine yüz binlerce öğrenci alınıyor. Peki mezun olduklarında ne yapabiliyorlar? Koskocaman bir hiç. Ellerinde bir öğretmenlik hakkı vardı. O da alındı. Şimdi bu fakültelere öğrenciler niye girer, şaşarım!..

Özetin özeti: Gençler ve gelecekleri üzerine hoyratça oyunlar oynanıyor. Buna artık bir son verilmelidir. Yoksa tüm değerlerini yitirmek üzereler!..

Üniversite Eğitim Sistemi


Öss de kontenjanların boş kalmaması ve dolması amacıyla katsayılar değiştirildi ,pek çok kişi barajın altında kalacakken bu kişiler için bir şans daha doğru. Bu konuda
İbrahim Ortaş Beyin yazısı dikkatimi çekti 2006 yılında da benzer durumlar yaşandığını görmek ilginç . İbrahim bey eğitim sistemini çok güzel özetlemiş , sizler içinde faydalı olacağını düşünüyorum

'ÖSYM sonuçlarına göre 2006 yılında Üniversitelerin 40 bin kontenjan açığı olduğu
belirtildi. Üniversiteye kayıt yaptırmaya hak kazanan öğrencilerin kayıtlarını geçen hafta tamamlamaları sonrası bazı öğrencilerin de kazandıkları halde kayıt yaptırmadıkları anlaşılıyor. Sonuç itibarı ile üniversitelerin açık kontenjanı için ek kontenjan başvuruları başladı ve muhtemelen yine bazı alanlarda eksik kontenjan olacaktı

Üniversite Eğitimin Amacı Bilim Yapmak Olmalı , İşe Yerleştirmek Değil
Bu sorunun yeni sınav sistemi veya ÖSYM'nin yanlış yönlendirmesinden
kaynaklandığı da iddia edilebilirse de, bana göre sorun daha derin ve geleceğimiz açısından çok önemli. Sorunun temeli toplumun üniversiteyi artık bir iş kapısı olarak görmemesinden kaynaklanıyor. İş bulma şansı olan belirli mesleklere olan ilgi hızla arttı, bazı mesleklerde ise iş şansı yok. Bir başka ifade ile üniversitenin ulvi ifadesi olan, bilim ve felsefe ortamı içinde kişinin kendisini gerçekleştirmesi, hayata hazırlanması, aynı zamanda belirli konularda
uzmanlık kazanması, bugünkü haliyle salt teknik bilgi aktarım aracına dönüştürülürse,
sonucunda diploma üzerinden iş sağlama şansı olmayan bölümler tercih edilmez hale geliyor.

Sorunun Kaynağı İşsizliktir
Çok ciddi işsizliğin ve gizli işsizliğin hakim olduğu ülkemizde toplumun üniversiteyi
bir iş bulma kapısı olarak görmesi çok da yadırganmamalı. Başka yapacak bir şeyi olmayan,çaresiz insanların biricik enerjilerini buraya yönlendirmelerinden başka çaresi bulunmuyor.Ama sorun üniversite anlayışı ve üniversitenin entelektüel boyutunu kaybetmesi ile sınırlı da değil. Ana nedenler içinde artık endüstri ve hizmet sektörünün yüksek ücretli kalifiye uzman yerine düşük ücretli istihdama yönelmesi, de yatıyor. Almanya ve Fransa gibi ülkelerde en yüksek işsizlik okumuş yazmış kesim arasında gözlemleniyor.
Sistemin , herkesin okuyup performansına göre uygun iş ve gelire kavuşacağı tezi
çöküyor. Büyük bir buhranla karşı karşıyayız.

Ülkenin Gen Kaynakları Beyin Göçüne Uğratılmaktadır
Her yıl iki milyona yakın insanın ÖSS sınavına girmek için yıllarca dershanelere
giderek yılda 10 milyon dolar değerinde harcama yaparak yarıştığı bir sistemin sonunda eğer 15-20 bin kişinin iş bulacağı umudu ile bir okul tercih ediyorsa orada bir yanlış var demektir.
İşe girebilme olanağı olan meslek alanları daha çok Ankara ve İstanbul'daki bir iki üniversite.Bu öğrencilerimizin önemli bir kısmı da buradan beyin göçüne uğratılarak başta ABD olmaküzere batıya bir daha dönmemek üzere gidiyor. Yeni bir paradigma yaratacak dinamik, sözü olan, itiraz edebilecek insanlar maalesef ülkemizde kalmıyor. İçeride ise daha az itiraz eden, daha az ile yetinen, otorite ile barışık yaşamayı tercih edenler kalıyor. Bu kişilerin iyi niyeti
bir tarafa, yeni dönüşüm yapma şansları yurtdışına gidenlere göre daha düşük.

Yeni bir paradigma yaratmak gerekir
Düşük puanlı öğrencilerden oluşacak bilim adamı kadrosu da ileride sorun
oluşturacaktır. Dolayısıyla öğrencilerin tercih etmediği veya düşük puanlı öğrencilerin gireceği birimler, iş bulma şansı olmayan birimler ileride kapanma ile karşı karşıya kalabilir. Geçmişte ABD ve İngiltere'de bunların örnekleri sıkça yaşanmıştır. ''
Prof. Dr. İbrahim ORTAS,

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Acıbadem Üniversitesi



Dün Acıbadem Üniversitesi gittim . Gülsuyu sapağında e5 üzerinde . Kozyatağına taşınacak bir süre sonra. Fiyatı yurtdışındaki tıp eğitimlerine nazaran orta seviyede. Abd Kanadadan düşük ,Macaristan ve Malezyadan yüksek .

Eğitime Devam Etmeyen Kızlara Sağlık Hizmeti Kaldırıldı



Kanunda yapılan yeni düzenlemeyle 18 yaşını dolduran kız çocukları eğitimlerine devam etmedikleri taktirde , anne babalarının sosyal güvencesinden çıkacaklar . 18 yaşından sonra eğitimine devam etmeyen kızlar Sağlık hizmeti alabilmek için ya primlerini kendi ödeyecek , ya iş bulup çalışacak , ya yoksul olduğunu kanıtlayacak ,yada sigortalı biri ile evlencekler . Özellikle kızların iyi bir eğitim almaları , iş bulmaları ve çalışıp para kazanmalarını istiyorlarsa .Ayrıca eşlerine muhtaç ve bağımlı olmak istemiyen ,kariyer sahibi , özgür , ev dışında bir hayatı olsun istiyorlarsa iş bulabilceği bir meslek seçmeleri önemli.

Össyi Kazanmayı Kızlar Daha Çok İstiyor

9 Temmuz 2009 Perşembe

'Özyeğin'in Ödülünü ODTÜ'lü öğrenci Reklam TV ile Kaptı


Özellikle seminerlerimizde üzerinde sık sık durduğumuz bir konu olan girşimcilik ve kendi işini kurabilmeye odaklanma konusunda bir iki üniversiteden biri de Özyeğin Üniversitesi. Üniversitenin Kurucusu Hüsnü Özyeğin bugünkü servetini belki girişimci olarak iş hayatına atılma kararına borçlu.Bu nedenle biz gençlerinde girişimci olmalarını istiyor bun amaçla yarışmalar düzenliyor ,açtığı üniversitede ise gerek öğretim üyelerinin gerekse öğrencilerinin giricimci bakış açısı ile olaylara bakmalarını destekliyor
Not :Odtü işletme den bir arkadaş buradada birinci oldu . Odtü İşletmeyi tavsiye ederim

150 İstihdam için 12 bin Başvuru


Arkadaşlar işte gittiğiniz yol buraya çıkıyor , dikkat edin ,iş bulması zor bölüm ve üniversiteleri tercih ederken son bir kez daha düşünün.Bu tercihe 4 yıl emek vereceksiniz ve farklı bir bölümde okuma şansınız ortadan kalkacak .

Deva Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Philipp D. Haas, iş için 12 bin üniversite mezununun başvurduğunu söyledi. Türkiye’den hammade elde edilerek Türkiye’de ilaç üretme hedefini büyüten Deva Holding, Topkapı ve İzmit’teki merkezlere ek olarak üçüncü Ar-Ge merkezini Çerkezköy’deki üretim tesislerinde açtı

İşe alınacaklar beş aşamadan geçiyor ,“Telefon mülakatında başarılı olanlar, grup mülakatlarına davet ediliyor. Burada başarılı olanlara kişilik envanteri uygulanıyor. Aradığımız pozisyonlarla örtüşenlerle, bölge müdürleri birebir mülakat yapıyor.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Neden Öğrenciler Geleceklerine Karşı Duyarsız



Türkiyede öss de ilk 10000 e giren öğrenciler dışındakilerin amacı , üniversiteden sonraki süreçte iş bulabilcekleri bir bölüm ve üniversiteye girmek değil , kapağı iyi yada kötü bir yere atabilmek. Yani yürüyecekleri yolun birinci adımını ne yöne doğru atacaklarını düşünmekteler .Bir sonraki adım onların ne gündeminde nede aklında. Ne yazıkki Türkiyede 18 yaşına yeni girmiş bu gençler , attıkları bu adımın 5 sene sonrasında karşılaşacakları işsizlik , kendi alanında iş bulamama, sevdiği işi yapamama, emeğinin karşılığını alamama , işe yaramama, toplum tarafından kabul edilmeme, yanlızlık , dünyadan izole olma, gibi birçok soruna yol açacak bir ilk adım olduğununun farkında değiller. Ve bunu fark da etmeleri de , bu koşullarda pek mümkün görünmüyor. Onların bunu farketmeleri ancak yaşamaları ve görmeleri halinde mümkün . Bu ise en etkili öğrenme ve ikna olma şekli belki ama , en pahalısı ve yanlış bir adım atılması durumunda çözümü en güç olanı .

Bir bölümün puanının çok yüksek olması o bölüme olan ilgiyi daha arttırmakta , o bölümdeki kişilerin olası elde edecekleri kar , iş imkanı ve gelir de aynı mantıkla azalmaktadır.


Sonuç olarak diyeceğim .Her işin bir uzmanı var , hekes her işi çok iyi bilemez sizde tecihinizi bu işin uzmanına danışarak yapın ki pişman olmayın , yada 5 sene sonra sonuçlardan şikayet etmeyin ...

7 Temmuz 2009 Salı

Kamuda Kadro Açılmasına Karşın Boş Kalan Meslekler Hangileri ?


2009 KPSS'de yalnızca boş kadroları göster sekmesini işaretleğinizde , kamunun kadro açtığı , ancak bu kadroya yerleştirecek uygun nitelikte insan bulamadığı meslekleri göreceksiniz. İşte planlama olmayan bir ülkeden gerçek kesitler. Bir yanda 100 binlerce işsiz ,umutsuz ,mutsuz , harcanmış ve çaresiz öğretmen ,işletmeci ve mühendisler..

Diğer yandan , sağlık gibi önemli konularda hizmet bekleyen bir halk ,buna hizmet verecek nitelikte insanı bulamayan bir kamu . Yapbozun olmazsa olmaz parçası : Birşeyden habersiz öğrenci ve veliler..

Kendiniz görün

Anadolu Liseleri İçin Meslekler : Fizyoterapist, Diyetisyen, Psikolog

Meslek Liseleri İçin Meslekler : Çocuk Gelişimci,Sosyal Çalışmacı ,Ebe

2008 de memur olmak için KPSS sınavına 2.5 milyon kişi girdiği düşünülürse ,bu sonucun düşündürücü olduğunu belirtmek gerek.

Bir yandan sadece puanı yüksek diye o bölümü tercih eden habersiz öğrenciler, öte yandan bir ünvan ve bir ünvana ulaşması ne kadar zor olursa , onu kadar değerli ve kıymetli sanmaları ve zor olan hukuk , Fizik , elek.elektronik müh gibi bölümlerdeki dersleri geçmek için gençliklerini yitiren binlerce insan ..

Neyse Allah herkese önce sağlık versin , moralleri bozmamak gerek.

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Sabancı Üniversitesi Tanıtım Günleri


Özellikle Bilim adamı , akademisyen ve araştırmacı olmayı isteyenler Sabancıyı tercihedebilir. 13 Temmuzda tanıtım günleri başlıyor

5 Temmuz 2009 Pazar

Özyeğin Üniversitesi


Özyeğin Üniversitesi üniversite seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda çok güzel bir çalışma yapmış. Sizlerinde okumasını dilerim

Önerdiğim Bölümler sırası ile şunlar :
1.İşletme
2.Endüstri Müh.
3.Elektrik-Elektronik Müh.
4.Otel Yöneticiliği

Özellikle işletme onur burslu programının puanı 322.Tavsiye ederim

Okulun Altunizade'de ve lokasyonu çok iyi. Özellikle girişimcilik konusuna verdiği önemle farklılaşacak .

Hacettepe Mezunu Sitem'in İşsizlik İsyanı


Haberin Ayrıntısı

2000 yılında üniversiteden mezun olduğunu ancak bir türlü iş bulamadığını belirterek hikayesini şöyle anlattı: “Hacettepe İstatistik Bölümü'nü kazandım. 2000 yılında mezun olduktan sonra 2 yıl boyunca iş aradım. Zaman geçtikçe bunalıma girmeye başladım ve sorunu kendimde aramaya başladım. Ne yaptıysam iş bulamadım. İş bulamayınca başka bir çare olarak İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü'nde Endüstriyel Davranış alanında yüksek lisans yaptım. Ancak bu da yetmedi. Sadece bu dönemde 2 kez iş buldum. 2007 yılında Manisa'daki bir firmada satış temsilcisi olarak işe girdim, ancak kriz nedeniyle arkadaşlarımla birlikte toplu olarak işten çıkarıldım. Aynı yıl içinde Ankara'da başka bir firmaya girdim. Oradan da aynı nedenle çıkarıldım.”

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Avukatlık Düşüneler İçin


Hukuk isteyenler aşağıdaki yazyı bir okusunlar :
Türkiye’de 65 bin avukat var. Bu rakam ihtiyacın çok üstünde, çünkü Türkiye’de bu kadar avukatı yaşatacak iş yok. Üstelik avukatlar ordusuna her yıl 4.500-5.000 yeni mezun ekleniyor. Her dönem popüler bir bölüm olan hukuka, gençler çoğunlukla "iyi para kazanırım, kendi işimi yaparım" beklentisiyle giriyorlar ama mezun olunca hayal kırıklığı yaşıyorlar.

Tam çilem bitti, artık avukat oldum, para kazanacağım derken acı gerçekle karşılaşıyor genç avukatlar: Büro açmak bir hayal, çünkü maliyeti çok yüksek, yeni ve çevresi olmayan bir avukatın iş bulması neredeyse imkansız. Tek çare, bir avukat yanında, bir büroda iş bulmak ve 800 ile 1.500 lira arası bir maaşa razı olmak.

Türkiye’de avukat sayısı ise 65 bin. Bu sayı halihazırda Türkiye’nin ihtiyaçlarının çok çok üstünde. Çünkü hukuk mezunlarının önünde bu kadar iş alanı yok.Ama ülkemizdeki genel alışkanlıklara baktığınız zaman ticari şirketlerin, sanayicilerin dahi avukatlardan istifadesinden yoksun olmaları sonuçta bu kadar yığılmayı ve iş alanlarında daralmayı gündeme getiriyor

’Ne olacaksın’ değil asıl ’ne yapacaksın’

Yenibiriş.com daki bir yazı beni çok ekiledi .Türkiyedeki tuhaflıktan bahsediyor. Okumanızı dilerim .
Üç yıl boyunca ders verdiğim vakıf üniversitesinde, öğrencilere sorardım:

- Okuduğunuz bölümü kaçınız bilerek, isteyerek seçtiniz? Niye bu bölümü istediniz? Bu bölümde verilen eğitimi biliyor muydunuz? Mezun olunca ne iş yapabileceğinizi, önünüzdeki seçenekleri, seçtiğiniz mesleği icra edenlerin hangi şartlarda çalıştığını ve yaşadığını, ne iş yaptığını, ne kazandığını biliyor musunuz?

Her seferinde sessizlik. Trajik bir sessizlik.

Tek tek her öğrenci açısından trajik.

Bunca fedakarlığa katlanan ana babalar açısından trajik.

Eğitim sistemi açısından trajik.

Toplum ve Türkiye açısından trajik.

Son dönemde, yirmi öğrenciden sadece ikisi cevap vermişti bana:

Biri "Bizim büyük bir fabrikamız var, benim işim zaten belli. Laf olsun diye okuyorum..."

Diğeri "Bir diplomam olsun diye hocam. Üniversite mezunu olmayana ne iş veriyorlar ne kız..."
'Ezici bir çoğunluk bütün bu suallerin cevabını bilmediği, hatta sormadığı (sağdan soldan, anasından babasından, arkadaşlarından veya günün modasından etkilenerek tercih yaptığı) için, kendini aslında okumak istemediği (ve mutlu ve başarılı olamayacağı) bir bölümde, yapmak istemediği bir mesleğin kapısında, yaşamak istemediği bir hayatın içinde buluyor.

Üste para verip, emek verip, onca fedakarlığa katlanıp, sonunda başarısız ve mutsuz oluyor.'

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Koç Üniversitesi



Koç Üniversitesini görmek isteyen arkadaşlar ücretsiz tanıtım turuna katılabilirler .

Ücretler
Kontenjan ve Puanlar

gerek tanıtım bölümünde ,gerek işletme fakültesi dekanlığında , gerekse öğrenci gelişim ve destek birimindeki arkadaşlar saolsunlar vakit ayırdılar,sorularımı cevaplandırdılar , yardımcı olmaya çalıştılar.Hepsine çok teşekkür ediyorum
Siz de Koç a gidebilirsiniz.Ortam olarak önerebileceğim bir öğrenci kalitesi mevcut .Ancak bölümleri bana sorabilirsiniz .Burada sizin amaçlarınız ,parasal durumunuz ,puanınız doğrultusunda başka üniversitelere göndermek durumunda kalabilirim .

Not : Plaj ve parti konseptini birarada sunan eğlenceli canlı tikky mekan,İstanbuldaki Miami Solar Beach kampüse çok yakın ,Boğaziçililerin mekanı Burc Beach de çok yakın , oda çok güzel ...