11 Kasım 2010 Perşembe

Gençlerin Sesini Kim Ne Zaman Duyacak?


Abbas Güçlünün Yazısı benim ifade etmek istediğim pek çok şeyi içeriyor.
.


Öğrencilerin iş yaşamından haberleri yok. İstanbuldaki bazı üniversiteler dışında hayatta kopuklar. Üniversitelerin anlattığı bilgiler günlük yaşamı kolaylaştıran ve günlük yaşamdan kullanılma şansı olan pratik bilgiler değil. Sıkıcı soyut teorik bilgiler.Bu nedenle de öğrenciler fderste hep konuşuyor, siyasi partilere katılıp yaşamlarına anlam katmaya çalıyorlar. yada karşı cinsten birilerini bulup gençliklerini iyi değerlendirme gayesindeler. Yurtdışında Üniversite Hazırlık Kurslarına buradan ulaşabilirsiniz.Üniversite gençliğinin bin tane sorunu var ama nedense hiç gündeme gelmiyor. Ki hepsi de hayati derecede önemli konular. Örneğin yurt, örneğin burs, örneğin staj. Ve en önemlisi de işsizlik. Peki bu sorunlar neden hiç gündeme gelmiyor.
Kaynak : Milliyet.Yurt gibi çok önemli bir başka sorun da burs. Üç milyon civarındaki üniversite öğrencisinin neredeyse üçte ikisinin ailesi fakirlik sınırında. Yani kendi geçimlerini zor sağlıyorlar. Çocuklarına her ay bırakın bin lira, 500 lira bile gönderecek durumda değiller. Hatta yüz binlercesi 100 lira bile gönderemiyor. Bunu çok yakından görüyor ve biliyoruz.

Peki o zaman öğrenciler nasıl ayakta duruyorlar? Çoğunluğu devletten aldığı 200 liralık bursla geçiniyor! İş bulan çalışıyor, derslerden kopuyor. Bulamayanlar da aç karnına derslere devam ediyor.
Karınlarını bile doyurmadıkları için ne okuyorlar, ne geziyor ne de kültürel birikimlerine katkıda bulunabilecek sergi, sinema, konser gibi etkinliklere gidebiliyorlar.
Kendi tabirleriyle “ot“ gibi yaşıyorlar. Çoğu tek öğün yemekle günü geçiriyor, üç-beş kilometrelik yolu kar, kış, çamur demeden yürüyerek gidip geliyor.

Bakınız :Öğrencilik Hayatı

Hiç yorum yok: