22 Eylül 2009 Salı

Türkiyede Lise ve Dershanelerdeki Rehberlik Sistemimiz


Öss de hangi bölümü ve hangi üniversiteyi seçeceği konusunda yardım aldığımız ve geleceğimizi emanet ettiğimiz Dershane ve Liselerdeki rehberlik sisteminin Türkiyedeki durumu le ilgili kısa bir araştırma yaptım .Sonuçla şunlar :

Bir rehber öğretmene ilköğretimde 1800, ortaöğretimde ise 700 öğrenci düşüyor.

Türkiye’de öğrencilerin çoğunun rehber öğretmenler konusunda şans-lı olduğunu söylemek zor. Çünkü Türkiye’de hemen her evde, öğrenimi boyunca rehber öğretmenlerden gerektiği gibi destek alamayan, onların yanlış yönlendirmeleri nedeniyle istemedikleri bölümlerde okumak zorunda kalan öğrencilerin öyküleri konuşuldu, konuşuluyor.

Eğitim dünyasında da en fazla tartışılan konularından biri rehberlik sistemi. Sistemin işlevini tam olarak yerine getiremediği fikrinde birleşen uzmanlar, bu durumu 3 nedene bağlıyor: Rehber öğretmenlerin görev tanımlarının net olmaması, nitelik olarak yetersizlik ve sayılarının azlığı. Tabii olan da bu ara, sınavlar arasında bir garip yolcu haline gelen, derbeder gençlere oluyor...

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (Türk-PDR) Genel Başkanı Doç. Dr. Tuncay Ergene, Türkiye’de psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında eğitimi olmayan pek çok kişi kolayca rehber öğretmen olabiliyor.diyor . Bu durum da kendine uygun bir eğitim programına ve mesleğe yönelemeyen, kişisel ve eğitsel gelişimi yetersiz öğrencilerin yanlış kariyer seçimleriyle son buluyor. Ayrıca liselerde her yıl meydana gelen onlarca olay, okul terkleri de rehberlik sisteminin başarısızlığını gösteriyor” diyor.

BİR ÖĞRETMENE 500 ÖĞRENCİ

Ve, çarpıcı bir oran: Türkiye’de bir rehber öğretmene 500’den fazla öğrenci düşüyor. Koç Üniversitesi Fen ve İnsani Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Sami Gülgöz’e göre bu rakam okullardaki rehberlik sisteminin neden işleyemediğinin en büyük göstergelerinden biri. Gülgöz bu oranın, öğretmenin öğrenciyi etraflıca tanıma ve ona yardım etme şansını düşürdüğünü söylüyor:

“Rehber öğretmenin elinde güvenebileceği araçlar mevcut değil; diğer öğretmenlerden öğrencinin beceri ve yeteneklerine ilişkin bilgi akışı yok, çünkü öğrenci başına ayırabileceği zaman çok sınırlı. Dolayısıyla ne derece sağlam oldukları belirsiz ölçme araçları kullanılırken öğrenciye ilişkin tüm bilgiler dikkate alınamıyor. Öğrencilerin bu desteği almak için son dakikayı beklemeleri de önemli bir sorun. Öğrenciler de yaşları gereği acil ihtiyaçları belirene kadar, yani üniversite konusunda bir seçim yapmaları gerekene dek, rehber öğretmenlerle bir ilişkiye girmedikleri için verilen destek de kaçınılmaz olarak çok sınırlı kalıyor.”


‘Unvan sorunu’

Uğur Dershanesi Rehberlik Bölüm Başkanı Turgay Polat: “Türkiye’de her yıl psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden 1265 öğrenci mezun oluyor ama henüz unvan sorunları bile çözülmüş değil. Okul ve dershanelerde çalışan rehber öğretmenlerin birçoğu başka bölümlerden mezun olan kişiler. Bu, rehberlik alanında yapılması gereken danışmanlık beceri ve uygulamalarının yerine getirilmemesi anlamına geliyor. Bunun dışında rehber öğretmen kurum için ne ifade ediyor, net değil

Kimlik karmaşası’

Psikolojik danışman, rehber öğretmen Hüseyin Şen: “Psikolojik danışma ve rehberlik eğitiminin verildiği lisans programlarından mezun olanların bile yetişme sorunları tartışılırken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın farklı bölümlerden mezunları, okulların rehberlik servislerine ataması, nitelik sorununu daha da büyütüyor. Bu durum meslek elemanları arasında kimlik karmaşasına neden olup motivasyon kaybına yol açıyor.

Sınav Eğitim Kurumları Rehberlik Genel Koordinatörü Ömer Öcal:eğitimler ilk ve ortaöğretim rehberliği olarak iki bölüme ayrılmalı. Çünkü ilkokul öğrencisi ile lise öğrencisinin sorunları çok farklı, bu nedenle uzmanlaşma şart diyor


PDR ve Felsefeci tartışmaları

Hiç yorum yok: